Hakaret Suçu Nedir?
Hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 125. Maddesinde “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.” şeklinde tanımlanmıştır. Özetle kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek somut eylemler hakaret kapsamında değerlendirilir. Bu eylemler sözlü veya yazılı şekilde gerçekleşebilir.
Kanun’un 125. Maddesi devam eden fıkralarında suçun nitelikli halini düzenlemiştir. Bu hükümlere göre kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi halinde suç nitelikli hale gelmiş olur. Bu şartlar altında hakaret suçunun cezası, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Hakaret Suçunun İşlenme Şekli
Hakaret suçu yüze karşı, mağdurun yokluğunda ya da internet ve sosyal medya yoluyla işlenebilir. Suçun yüze karşı işlendiği halde mağdur hakareti o anda öğrenmiş olur. Bu durumda fail ile mağdurun yüz yüze olması gerekmez. Dikkate alınacak nokta failin mağduru muhatap alacak şekilde hakaret etmesi ve mağdurun bunu anında öğrenmesi yeterlidir. Mağdurun yokluğunda, gıyabında hakaret şeklinde işlenmesi durumunda ise failin fiili gerçekleştirdiği koşullar ve ortam da göz önünde bulundurulur. Gıyapta söz konusu suçun, failin fiili en az üç kişinin tanık olacağı şekilde işlemi durumunda gerçekleşir.
Hakaret suçunun sık görünme şekillerinden biri ise internet ve sosyal medya üzerinden yapılan hakaret eylemleridir. Kanun’un lafzından anlaşıldığı üzere “kişiyi muhatap alan mektup, telgraf, telefon ve benzeri araçlarla yapılan hakaret de huzurda olarak cezalandırılır.” Hükmü internet ve sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerin de söz konusu suç kapsamında olacağını gösterir. Hakaretin bu şekilde gerçekleşmiş olması suçun nitelikli halini oluşturur.
Hakaret Suçunun Şartları
Hakaret suçunun faili herkes olabilir. Ancak hakaretin yöneltildiği kişiye göre, kamu görevlisi, suç nitelikli hal kazanabilir. Fiil somut fiil veya olgu isnat etme ya da sövme şeklinde işlenebilir. Somut olgu veya fiil isnat etme halinde fail mağdura doğruluğu ispat edilebilir bir olgu isnat eder. Ancak sövme yoluyla hakarette herhangi bir olgu isnat edilmez, mağdurun onur ve şerefini zedeleyecek ifadeler kullanılır. Hakaret suçunun işlenmiş olması için özel bir kasta aranmaz. Bu demek olur ki kişi ifadeyi sadece şaka yapma amacıyla da kullansa suç unsuru oluşmuş sayılır.
Hakaret suçunun haksız bir fiile karşı ya da kasten yaralamaya karşı işlenmesi durumunda somut olay özelinde cezada indirime gidilebilir ya da ceza kaldırılabilir. Ancak bu ihtimalin yaşanan olay özelinde ayrıca değerlendirileceğinin vurgulanmasında fayda vardır. Aynı şekilde karşılıklı hakaretin mevcut olduğu durumlarda da hâkim takdir yetkisini kullanarak taraflar için cezasızlık ya da indirim kararı verebilir.
Hakaret suçunun temel hali şikâyete bağlıdır. “Hakaret suçu şikâyete tabi mi?” sorusunun cevabı Kanun’dan da anlaşılacağı üzere 6 aylık şikâyet süresine tabiidir. Suçun mağduru, hakaret edeni ve hakareti öğrendiği andan itibaren 6 ay içinde şikâyette bulunmak zorundadır. Aksi halde hakkını kaybeder.
İstisnası bir durum olarak kamu görevlisine hakaret suçu şikâyete bağlı bir suç değildir. Bu suç için Kanun tarafından belirlenmiş herhangi bir şikâyet süresi yoktur. Cumhuriyet savcılığı tarafından resen soruşturma açılır.
Hakaret davası, asliye ceza mahkemelerinde görülen bir dava türüdür. Kamu görevlisine hakaret suçu hariç, taraflar arasında uzlaştırma prosedürünün uygulanması gerekir.
Hakaret Suçunu Oluşturan İfadeler
Kanun’da hakaret suçunu oluşturan ifadeler sınırlı olarak sayılmamıştır. Ancak ne türde ifadelerin hakaret suçu teşkil edeceğini belirlemek için hakaret tanımlanmıştır. Bu tanıma göre kişinin onurunu, saygınlığını, şerefini hedef alan; rencide edici, küçük düşürücü ifadeler somut bir fiil veya olgu isnat edilerek ya da sövme yoluyla kişiye yöneltilen ifadeler hakaret suçunun konusunu oluşturur. Kişiye saldırı niteliğinde yöneltilen ifadenin doğru olması, hakaret suçunun oluşmasına engel değildir. Hırsızlıktan sabıkalı bir kişiye “hırsız” sıfatıyla hitap etmek de hakaret suçunu oluşturur. Ek olarak hakaret suçu sadece sözle değil fiille de işlenebilir. Ancak beddua niteliğindeki sözler hakaret suçu oluşturmaz.
Hakaret Suçunun Cezası
Hakaret suçuna ilişkin hükümler Kanun’un 125,127,128, ve 130. maddelerinde yer almaktadır. 125. madde “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.” İfadesiyle hakaret suçunun cezasını belirlemiştir. Burada tanımlanan ceza suçun temel şekli için geçerlidir. Görüldüğü üzere hükmün öngördüğü ceza, seçimlik bir cezadır. Ancak hakaret suçunun temel şeklinin cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası olsa da ceza somut olayın içeriğine göre alt ve üst sınır arasında değişkenlik gösterecektir. Belirtmek gerekir ki seçimlik cezalarda hâkim tarafından hapis cezası ve adli para cezası arasında bir seçim yapılması ve bu seçimin gerekçelendirilmesi gerekmektedir. Aynı anda iki cezanın da verilmesi mümkün değildir.
Hakaret suçunun basit şekline örnek olarak küfür gösterilebilir. Birine küfretmenin cezası ya da mesajla küfretmenin cezası, herhangi bir değişken olmadığı takdirde, 3 aydan 2 yıla kadar hapis ya da adli para cezasıdır denebilir.
Nitelikli hakaret suçu ise Kanun’un 125. Maddesinin 3. Fıkrasında açıklanan şartlar altında meydana geldiği durumlar için söz konusudur. Bu koşullar (i) kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, (ii) dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, (iii) kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi halinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Kanun’un 125. Maddesinin 4. Fıkrasında ise hakaret suçunun alenen işlenmesi halinde cezanın altıda bir oranında arttırılacağı belirtilmiştir. Bu hükümde “alenen” ifadesinde kasıt suçun herkese açık bir alanda işlenmesidir. Aleniyeti sağlayan husus, hakaretin sayısı belirlenemeyecek kişilerin duyabileceği bir ortamda işlenmesidir. Bu noktada belirleyici unsur olay yerinde başka insanların da bulunması değil, hakaret olarak değerlendirilen söz veya davranışın belirlenemeyen sayıda kişilerce görülmüş olmasıdır. Alenen işlenen hakaret suçuna failin, mağdura bir televizyon programında küfür etmesi örnek gösterilebilir. Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 26/09/2019 tarihli, 2019/6400 K., 2019/13140 E. Sayılı kararında Kanun’un 125. Maddesinin 4. Fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için başkalarının da olay yerinde bulunmasının yeterli olmadığını, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması gerektiğini belirtmiştir. Aleniyet konusunda şüphe varsa bu şüpheleri gidermek adına keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması da mümkündür.
Hakaret Suçunda Cezayı Azaltan ya da Kaldıran Sebepler
Ağırlaştırıcı nedenlerin yanında hakaret suçuna ilişkin bazı hafifletici nedenler de Kanun kapsamında düzenlenmiştir.
Bu hafifletici sebeplerden ilki isnadın ispatı başlığı altında Kanun’un 127. Maddesi ile düzenlenmiştir. İsnat edilen ve suç oluşturan fiil ispat edildiği takdirde kişiye ceza verilmez.
Kanun’un 128. Maddesi ise iddia ve savunma dokunulmazlığı başlığı altında cezayı kaldıran bir sebep düzenlemiştir. Hükme göre “Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.”
Cezayı azaltan sebepler ise 129. Madde kapsamında ele alınmıştır. Hakaret suçunun (i) haksız bir fiile tepki olarak, (ii) kasten yaralama suçuna tepki olarak, (iii) karşılıklı olarak işlenmesi halinde taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi ceza vermekten vazgeçilmesi de mümkündür.
Kanun’un 129. maddesi, hakaretin haksız bir fiile karşı bir tepki olarak işlenmesi durumunu, cezada indirime veya hiç ceza uygulanmamasına sebep sayar. Bu hüküm, genel tahrik kurallarından farklı olarak söz konusu suça özel bir haksız tahrik hali öngörür. Ancak, uygulanabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekir. Örneğin, hakaret öncelikle haksız bir eyleme tepki olarak işlenmelidir. Haksız eylemin suç olması şart değildir; herhangi bir hukuka aykırı eylem de olabilir. Ayrıca, hakaret haksız eylemi gerçekleştiren kişiye karşı yapılmalı ve aralarında bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Bu durumda ceza indirilebilir veya ceza verilmemesine karar verilebilir. Ancak, bu durumda mahkeme giderlerin yüklenmesine karar verebilir.
Kanun, karşılıklı hakaret durumunda cezanın üçte birine kadar indirilebileceğini veya ceza verilmemesine karar verilebileceğini belirtir. Bu durum, haksız tahrik olarak nitelendirilir. Ancak, karşılıklı hakaret için belirli koşullar bulunmalıdır. İlk hakareti gerçekleştirenin haksız olması ve hakaretin karşılıklı olması gerekmektedir. Hâkim, duruma göre cezayı indirebilir veya ceza vermekten vazgeçebilir. Bu durumda, tarafların yargılama giderlerine karar verilirken olayın mahiyeti önemlidir. Örneğin, eşit olmayan bir hakaret durumunda, ilk hakaret edenin cezası da indirilebilir. Karşılıklı hakarette ceza üçte birine kadar indirilebilir veya ceza verilmemesine karar verilebilir. Mahkûmiyet hükmü kurulduğunda ceza vermekten vazgeçilmez ve yargılama giderlerine karar verilir.
Söz konusu suçun kasten yaralama suçuna bir tepki olarak işlenmesi durumunda da faile ceza verilmeyeceği belirtilmiştir. Ancak, hakaret başka bir suça tepki olarak işlenmişse, bu durumda maddenin 1. fıkrası uygulanır. Uygulanabilmesi için hakaret suçunun mağduru tarafından gerçekleştirilen fiilin kasten yaralama suçuna yönelik olması gerekmektedir. Yaralamanın kasten gerçekleşmesi şart olup, basit ya da nitelikli yaralama ayrımı yapılmaz. Hakaretin doğrudan veya olası kast ile işlenmesi önemlidir. Hakaretin yaralama eylemi sırasında veya hemen ardından gerçekleşmesi ve failin kendisini yaralayan kişiye karşı hakaret etmesi gerekmektedir. Cezalandırmaya karar verilmemesi durumunda sanık genelde yargılama giderlerini ödemez, ancak kendi kusuruyla giderlerin bir kısmını ödemek zorunda kalabilir.
Sık Sorulan Sorular
Hakaret suçu nelerdir?
Hakaret suçu, somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi ya da sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını incitecek sözler, eylemlerdir. Sosyal medyada küfür etmenin cezası da bu kapsam hakaret suçunun cezasıyla eşdeğerdir.
İnternetten Yapılan Hakaret Suçları ve Cezaları Neler?
Kanun’un 125. Maddesi kapsamında ileti olarak kabul edilen iletişim vasıtalarından bazıları e-posta, mesajlaşma uygulamaları mesajları, sosyal medya uygulamaları üzerinden yapılan paylaşım ve mesajlaşmalar. Bu kapsamda internet üzerinden yapılan hakaret suçları da tıpkı yüze karşı işlenen hakaret suçları gibi kişinin onur, şeref ve saygınlığını incitecek ifadelerden oluşur. Cezaları ise somut olay özelinde değişkenlik göstermektedir.
Küfür Etmek Hakaret Suçu Sayılır Mı?
Hakaret suçu somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi ya da sövmek suretiyle işlenebilir. Dolayısıyla küfür etmek de hakaret suçu kapsamında sayılabilir. Kullanılan ifade ne olursa olsun hakaret suçu oluşturup oluşturmadığına karar vermek için ifadenin kişinin onur, şeref ve haysiyetini incitici bir nitelik taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi gerekir.
Hakaret Suçu İçin Dava Nasıl Açarım?
Hakaret suçu şikâyete bağlı bir suçtur. Bu sebeple fail hakkında hakaret suçu kapsamında bir işlem yapılabilmesi için öncelikle mağdur tarafından fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde şikâyette bulunulması gerekmektedir. Suça maruz kalan kişiler dilerse avukata başvurarak dilerse doğrudan cumhuriyet savcılığına başvuruda bulunabilmektedir. Ancak her hukuki süreçte olduğu gibi bu hususta da bir avukattan destek almak sürecin daha kolay ve sağlıklı ilerlemesine yardımcı olacaktır.