Kira Hukuku

KYO Legal Hukuk Bürosu olarak, kira ilişkilerinin temelini oluşturan mevzuata ve özellikle kira sözleşmelerinin unsurlarını, tarafların hak ve borçlarına dair maddeleri detaylı bir şekilde düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na yönelik hakimiyetimizle müvekkillerimize kira hukuku alanında kapsamlı hizmetler sunmaktayız.

Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesine göre kira sözleşmesi; “kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakması, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım, kira sözleşmesinin temel unsurlarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Kira sözleşmesinin kurulması için yazılı şekil şartı aranmamaktadır. Ancak uygulamada, ileride doğabilecek uyuşmazlıkların önüne geçmek adına kira sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması tercih edilmektedir.

Kira sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu kapsamında adi kira sözleşmeleri, konut ve çatılı işyeri kira sözleşmeleri ve çatılı işyeri kira sözleşmeleri olmak üzere üç ana başlık altında düzenlenmektedir.

Kira süresi bakımından kanun, belirli ve belirsiz süreli kira sözleşmeleri ayrımı yapmaktadır. Belirli süreli kira sözleşmeleri, kararlaştırılan sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona ererken, belirsiz süreli kira sözleşmelerinde taraflardan her biri, kanunda belirtilen fesih bildirim sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilmektedir. Bu süreler, taşınmaz veya taşınır mallara ilişkin olup farklılık göstermektedir. Örneğin, taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinde fesih bildirim süresi en az 3 aydır.

Kiracının hak ve borçları da Türk Borçlar Kanunu’nda ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Kiracının başlıca borçları arasında kira bedelini ödemek, kiralananı özenle kullanmak, ayıpları kiraya verene bildirmek, ayıpların giderilmesine ve kiralananın gösterilmesine katlanmak, komşulara saygı göstermek ve şartlar sağlandığında kiralananı geri vermek yer almaktadır.

Kira hukuku alanında faaliyet gösteren bir hukuk bürosu olarak, tüm bu mevzuat hükümlerini titizlikle inceliyor ve müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde korumaya çalışıyoruz. Kira ilişkilerinin her aşamasında, sözleşme hazırlama aşamasından uyuşmazlıkların çözümüne ve davaların takibine kadar, müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti sunuyoruz.

Kira sözleşmeleri, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen temel unsur olduğundan, doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlanmaları büyük önem taşımaktadır. Avukatlarımız, müvekkillerimizin ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alarak, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuata tamamen uygun, hukuki güvenceye sahip kira sözleşmeleri hazırlamaktadır.

KYO Legal olarak, daha önce imzalanmış olan kira sözleşmelerini de inceleyerek, taraflara hukuki tavsiyeler sunmakta ve gerekli görüldüğü takdirde sözleşmenin revize edilmesi konusunda önerilerde bulunmaktayız. Bu sayede, tarafların haklarının tam anlamıyla korunması ve ileride doğabilecek uyuşmazlıkların önüne geçilmesinin yolunu açmaktayız.

Kira İlişkisinde Tarafların Hak ve Yükümlülükleri Konusunda Danışmanlık

Türk Borçlar Kanunu’nda kiracı ve kiraya verenin hak ve yükümlülükleri ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Ancak tarafların bu hükümlerden tam anlamıyla haberdar olmaması, kira ilişkisinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini engelleyebilmektedir.

Bu noktada, büromuz taraflara detaylı danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Kiracının kira bedelini zamanında ödeme, kiralananı özenle kullanma, ayıpları bildirme, komşulara saygı gösterme gibi yükümlülüklerinin yanı sıra; kiraya verenin kiralananı kullanıma hazır bir şekilde teslim etme, vergi ve yan giderlere katlanma, ayıplara katlanma gibi yükümlülükleri de müvekkillerimize açıklanmaktadır. Böylece taraflar, karşılıklı hak ve borçlarını tam olarak öğrenerek, kira ilişkisini hukuka uygun bir şekilde sürdürebilmektedir.

Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Kira bedelinin ödenmemesi, kiralananın amacı dışında kullanılması, ayıpların giderilmemesi ve benzeri durumlar, uyuşmazlıklara yol açabilmektedir. Avukatlarımız, öncelikle uyuşmazlıkların sulh yoluyla çözümlenmesi için girişimlerde bulunmakta, tarafları uzlaşmaya teşvik etmektedir.

Ancak sulh görüşmeleri sonuçsuz kaldığı takdirde, uyuşmazlığın mahkeme yoluyla çözümlenmesi gerekmektedir. Bu noktada, büromuz müvekkillerimize tam destek vermekte, gerekli davaların açılması ve takibi konusunda hizmet sunmaktadır.

Kira hukukunda en sık karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri, tahliye davalarıdır. Türk Borçlar Kanunu’nda tahliye sebepleri sınırlı sayıda belirtilmiştir. Bunlar arasında kira bedelinin ödenmemesi, kiralananın amaç dışı kullanılması, kiraya verenin veya yeni malikin ihtiyacı, 10 yıllık kira süresinin dolması, imar ve inşa nedenleri, kiracının taahhüdüne aykırı davranması ve haklı sebeplerle kiracıya verilen 2 ihtar sayılabilir.

Avukatlarımız, her bir tahliye sebebini ayrıntılı bir şekilde inceleyerek, müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde korumaktadır. Tahliye davasının hangi şartlarda açılabileceği, hangi delillerin toplanması gerektiği, dava sürecinin nasıl işleyeceği gibi tüm aşamalarda müvekkillerimize danışmanlık hizmeti vermekteyiz.

Kira ilişkisinden kaynaklanan bir diğer önemli uyuşmazlık konusu, kira bedelinin tespiti veya uyarlanması meselesidir. Taraflar arasında kira bedeli konusunda anlaşmazlık yaşandığı durumlarda, kira tespit davası açılarak mahkeme kararıyla kira bedeli belirlenebilmektedir.

Bunun dışında, kiralanan taşınmazda ortaya çıkan ayıpların tespiti amacıyla da tespit davaları açılabilmektedir. Böylece ayıpların niteliği, kapsamı ve giderilmesi konusunda hukuki bir belgelendirmeye ulaşılmaktadır.

Büromuz, kira tespit davalarının her aşamasında müvekkillerimize destek olmakta, gerekli delillerin toplanması ve sunulması konusunda yardımcı olmaktadır.

Kira sözleşmesinin sona ermesi veya feshi durumunda, kiracı tarafından kiralananın boşaltılmaması halinde ecrimisil davası açılabilmektedir. Ecrimisil, kiracının işgali süresince ödemesi gereken tazminat bedelidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 995. maddesi uyarınca, sözleşmenin sona ermesinden sonra kiracı, kiralananı boşaltmakta kusurlu davranırsa, kiraya veren ecrimisil almak hakkına sahiptir. Avukatlarımız, ecrimisil davalarının açılması ve takibi konusunda müvekkillerimize hizmet vermektedir.

Kira ilişkisinin devri veya sona erdirilmesi gibi durumlarda da müvekkillerimize hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Türk Borçlar Kanunu’nun 322. maddesi, kira ilişkisinin devrinin şartlarını belirlemektedir. Buna göre kiracı, kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak koşuluyla, kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiralayabilir veya kullanım hakkını devredebilir. Ancak konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça bu işlemler yapılamaz.

Avukatlarımız, kira ilişkisinin devri sürecinin hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamakta, gerekli belgelerin hazırlanması ve tarafların haklarının korunması konusunda destek olmaktadır. Ayrıca, kira sözleşmesinin feshi veya sona ermesi durumunda da tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi ve gerekli işlemlerin yapılması konusunda danışmanlık hizmeti vermekteyiz.

Örneğin, kira sözleşmesinin sona ermesi halinde, kiracının kiralananı boşaltması ve tahliye etmesi gerekmektedir. Bu süreçte, tarafların birbirlerine karşı hak ve borçlarının doğru bir şekilde tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, taraflar arasında yeni uyuşmazlıklar doğabilmektedir. Avukatlarımız, bu gibi durumların önüne geçmek için gerekli hukuki adımların atılmasını sağlamaktadır.

Türk Borçlar Kanunu, konut ve işyeri kiralarına ilişkin özel hükümler getirmiştir. Bu tür kiralamalar, tarafların hak ve yükümlülüklerinin daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesini gerektirmektedir.

Büromuz, konut ve işyeri kira sözleşmelerinin hazırlanması, uyuşmazlıkların çözümü ve gerekli davaların açılması konularında müvekkillerimize hizmet vermektedir. Örneğin, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiracı kiraya verenin yazılı rızası olmadan kiralananı başkasına kiralayamaz veya kullanım hakkını devredemez. Ayrıca, aile konutu niteliğindeki kiralamalar için eşin rızası da aranmaktadır.

Benzer şekilde, konut ve işyeri kiralarında tahliye davaları da özel hükümlere tabidir. Avukatlarımız, her bir tahliye sebebini detaylı bir şekilde inceleyerek, müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde korumaktadır.

Kira arabuluculuk hizmeti ile kira hukuku arasında önemli farklar bulunmaktadır:

Kira Arabuluculuk Hizmeti:

  • Kira arabuluculuğu, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların mahkeme dışında, tarafsız bir üçüncü kişi olan arabulucunun yardımıyla çözümlenmesini amaçlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
  • Arabuluculuk süreci gönüllülük esasına dayalıdır. Taraflar kendi istekleriyle arabuluculuk yoluna başvurur.
  • Arabulucu, taraflar arasında iletişimi sağlayarak, onları anlamaya ve uzlaşmaya teşvik eder. Ancak arabulucunun kararları taraflar için bağlayıcı değildir.
  • Arabuluculuk süreci mahremdir ve tarafların uzlaşması halinde sonuç belgeye bağlanır.
  • Arabuluculuk, mahkeme yoluna göre daha hızlı, masrafsız ve esnek bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Kira Hukuku:

  • Kira hukuku, kira ilişkilerini düzenleyen kanunlar, yönetmelikler ve mahkeme kararlarından oluşan hukuk dalıdır.
  • Kira hukukunda uyuşmazlıklar, mahkemelerde dava yoluyla çözümlenir.
  • Mahkemeler, tarafların iddia ve savunmalarını dinler, delilleri değerlendirir ve bağlayıcı kararlar verir.
  • Kira hukuku alanında Türk Borçlar Kanunu başta olmak üzere çeşitli mevzuat hükümleri uygulanır.
  • Kira hukukunda tahliye davaları, kira tespit davaları, ecrimisil davaları gibi çeşitli dava türleri mevcuttur.
  • Kira hukuku, kira sözleşmelerinin geçerliliği, tarafların hak ve yükümlülükleri, sözleşmenin feshi ve diğer hukuki konuları kapsar.

Kira hukuku alanı, karmaşık ve çok yönlü bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, kira ilişkilerinin her aşamasında deneyimli avukatların desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. KYO Legal Hukuk Bürosu olarak, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuata hâkim avukatlarımızla müvekkillerimize destek sunmaktayız.

Kira sözleşmelerinin hazırlanmasından, tarafların hak ve yükümlülükleri konusunda danışmanlığa, uyuşmazlıkların çözümünden davaların takibine kadar geniş bir hizmet yelpazesi ile yanınızdayız. Kira ilişkisinin her aşamasında, hukuki güvenceyi sağlamak için çalışmaktayız.

Konut, işyeri, taşınır veya taşınmaz birçok varlığın kiralanmasına ilişkin ihtiyaçlarınız için büromuza başvurabilirsiniz. Deneyimli avukatlarımız, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde, sizlere en iyi hukuki desteği sunmaktan mutluluk duyacaktır.

Hukuki Danışmanlık Formu




    Aydınlatma Metnine buradan ulaşablirsiniz.

    Hukuki danışmanlığa mı ihtiyacınız var?