Trafikte Araçla Takip ve Selektör Yapmak Kişilerin Huzurunu Bozma Suçunu Oluşturur!
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2011/5602 Esas ve 2011/3661 Karar sayılı kararı, bir kişinin aracında arkadaşlarıyla birlikte gülerek başka bir aracı takip etmesi ve selektör yapması halinde kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu oluşturacağına dair önemli bir emsal teşkil etmektedir.
Davada, sanık, yönetimindeki araçla şehir merkezinde katılanın idaresindeki aracı bir süre takip etmiştir. Takip sırasında sanık, katılanın yanına geçerek kendisi ve yanındaki arkadaşlarıyla birlikte gülmüştür. Katılan hızını azaltınca sanık da aracın hızını azaltmıştır. Ardından sanık, katılana selektör yaparak yanına geçmiş ve katılan polis merkezinin bulunduğu tarafa dönünce takibi bırakmıştır.
Yargıtay, sanığın trafikte araçla takip etme ve selektör yapma eylemlerinin TCK Madde 123’te yer alan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğuna karar vermiştir. Mahkeme, sanığın katılanı takip etmesi, selektör yapması ve gülerek taciz etmesi suretiyle katılanın huzur ve sükununu bozduğunu ve bu durumun kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir.Yargıtay, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan değil, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkum edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu karar, benzer durumlarda emsal teşkil edecektir.
Not: Bu yazı sadece bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye yerine geçmez. Yasal haklarınız ve yükümlülükleriniz hakkında detaylı bilgi için bir ceza avukatına danışmanız tavsiye edilir.
YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Esas: 2011/5602 Karar: 2011/3661 Tarih: 25.10.2011
- TCK 123. Madde
- Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu
“Olay tarihinde, sanığın yönetimindeki araçla, şehir merkezinde, katılanın idaresindeki aracı bir süre takip etmesi, takip sırasında katılanın yönetimindeki aracın yanına geçip, katılan ve yanındaki arkadaşına, kendi aracında bulunan arkadaşları ile birlikte gülmeleri, katılan hızını azalttığında kendisinin de aracın hızını azaltması, katılana selektör yapıp yanına geçmesi, katılanın polis merkezinin bulunduğu tarafa dönmesi üzerine takibi bırakması şeklinde gelişen olayda, sanığın gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 123/1. maddesinde tanımlanan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı gerekçelerle sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”