Müşteki Nedir

Müşteki Nedir?

Müşteki suç teşkil eden eylemlerden zarar gören kişi, ilgili suç tipinin mağdurudur. Sözlük anlamı ve hukuk terminolojisindeki anlamı çok yakın olan müşteki kelimesi esasen şikâyetçi anlamına gelir. Müştekinin yani mağdurun takibi şikâyete bağlı suçlarda şikâyet hakkını 6 aylık olan zamanaşımı süresi içerisinde kullanması gerekir. Bu 6 aylık zamanaşımı süresi müştekinin faili ve suç teşkil eden fiili öğrenmesiyle başlar. Tüzel kişilerde müşteki olabilirler. İradelerini yetkili organları aracılığıyla açıklayan tüzel kişiler yine yetkili organları aracılığıyla şikâyet hakkını kullanabilirler. Mağdur yalnızca suçtan zarar gören kişiyken, müşteki suçtan zarar görmekle birlikte ilgili kuruma başvurarak şikâyet hakkını kullanan kişidir. Bu şikâyet hakkını kullanması ile katılan sıfatına haiz olur.

Müşteki Ne Demek?

Müşteki soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olan bir suç tipinde suçtan zarar gören tarafken; müşteki sanık, mağdur olmanın yanında kendinin de başka bir suç işlediği iddiasının mevcut olduğu durumlarda ortaya çıkar. Müşteki sanık kavramı açıklanmadan önce sanık ne demek sorusunun cevaplanmasında da fayda vardır. Sanık suç işlediği iddiasıyla yargılanan kişiyi ifade eder. Örneğin kendisine hakaret edilen kişinin hakaret suçunu işleyen faile basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte kasten yaralama suçu işlediği ihtimalde her iki tarafta müşteki sanık olabilir. Maddi unsurlardaki tipikliğin gerçekleşmesi ve herhangi bir hukuka uygunluk nedeni bulunmaması durumda her iki tarafta cezai bir yaptırım tehlikesiyle karşı karşıya kalır.

müşteki şikayet hakkı

Şüpheli Müşteki Ne Demek?

Suçun mağduru ve şikâyet hakkı bulunan müştekinin kendisi aleyhinde bir soruşturma başlatılmasıyla müşteki şüpheli sıfatına haiz olur. Kovuşturma aşamasına geçilmesiyle birlikte artık müşteki sanık olarak adlandırılır.

Müşteki İle Davacı Farkı Nedir?

Davacı, Bir hukuki davada, davayı başlatan tarafı ifade eder. Davacı, mahkemeye başvuran ve genellikle bir zararın telafi edilmesini veya bir hakkın korunmasını isteyen kişidir. Öte yandan müşteki ise yukarıda açıklandığı üzere, suçun mağdur, şikâyet hakkı bulunan kişidir. Müşteki, suç işlendiği iddia edilen eylemden dolayı zarar gören veya etkilenen kişiyi temsil eder. Suçun mağduru olarak, müşteki, suçlunun cezalandırılmasını veya zararın telafi edilmesini talep eder.

Bu nedenle, temel fark, davacının bir hukuki davayı başlatan taraf olması ve bir hakkın korunmasını veya bir zararın telafi edilmesini istemesidir; müştekinin ise bir suç davasında suçun mağduru olması ve suçlunun cezalandırılmasını veya zararın telafi edilmesini talep etmesidir.

Müşteki Şikâyet Süresi

Müştekinin şikâyet süresi ilgili suç teşkil eden fiilin ve failin öğrenilmesi ile başlar, 6 aylık bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Örneğin tehdit suçunun basit hali şikâyete tabiidir ve 04.04.2024 tarihinde bir tehdit suçu işlenmiş olsun. Mağdur suç teşkil eden fiili bilmekle birlikte failin kimliğini bilmiyor. Zamanaşımı, mağdurun failin kimliğini öğrendiği tarihten itibaren başlar ve 6 ay içerisinde bu hakkın kullanılması gerekir. Yani mağdur failin kim olduğunu 04.05.2024 tarihinde öğrenirse bu tarihten itibaren 6 ay içerisinde bu hakka sahiptir.

Sıkça Sorulan Sorular

Müşteki Ceza Alır Mı?

Müşteki olarak nitelendirilen kişiler, genellikle suçtan zarar görenler veya Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak tanımlanan eylemlere maruz kalan kişilerdir. Ancak, müştekiler hukuki olarak ceza alamazlar çünkü müşteki sıfatı, sadece suçun mağduru veya zarar göreni temsil eder.

Ancak, bazı durumlarda müşteki sıfatıyla birlikte kişilerin diğer rolleri de olabilir. Örneğin, kişi hem şikayetçi hem de kendisi hakkında şikayette bulunulan bir durumda, soruşturma aşamasında müşteki şüpheli olarak adlandırılabilir. Ancak, kişi hakkında suçlama olmadan veya hakkında cezalandırılmasına yönelik bir iddianame düzenlenmeden önce, müşteki/sanık sıfatını alır. Bu durumda, müşteki sanık olarak nitelendirilen kişinin ceza alabilme ihtimali bulunmaktadır. Haklarında ayrıca şikayet yoksa müştekiler ceza almaz.

Boşanma Davasında Müşteki Olur Mu?

Boşanma davasında müşteki terimi kullanılmaz. Boşanma davasında taraflar davacı ve davalı olarak adlandırılır.

Davacı, Boşanma davasını başlatan, evliliğin sona ermesini talep eden kişidir. Davacı, mahkemeden boşanma kararı ve bazen diğer talepler (çocukların velayeti, maddi tazminat vb.) almayı amaçlar. Davalı ise boşanma davasında karşı tarafı ifade eder. Davacının taleplerine karşı savunma yapar. Boşanma davasında davalı olarak adlandırılan kişi, davacının taleplerini kabul edebilir veya reddedebilir. Dolayısıyla, boşanma davasında müşteki kavramı yerine davacı ve davalı terimleri kullanılır.

Müşteki Duruşmaya Gelmezse Ne Olur?

Şikayet hakkını kullanmak zorunda olmayan müşteki, bu hakkı kullandıktan sonra belirli yükümlülükler altına girer. Eğer müşteki kendini temsil etmiyorsa ve bir avukat tarafından temsil ediliyorsa, duruşmalara katılmak zorunda değildir, ancak bu durum hakimin takdirine bağlıdır. Müştekinin olayı açıklaması talep edildiğinde, hakim müştekinin duruşmalara katılmasını zorunlu tutabilir. Hakim ya da savcı gerekli görürse zorla getirme kararı alınabilir. Müştekinin geçerli bir mazereti varsa bunu mahkemeye sunması gerekir ve müştekinin dinlenilmesinin daha sonraya bırakılması icap eder.

Müştekinin zorla getirilmesine örnek bir yargıtay kararı.

Kovuşturma aşamasında işin tutuklu olması nedeniyle müştekinin zorla getirilmesine karar verildiği ancak zorla getirme kararına cevap verilmediği, ayrıca gerekçeli kararın müştekiye tebliğe çıkartıldığı, ancak müştekinin bu adresten ayrıldığı belirtilerek gerekçeli karar tebliğine ilişkin tebligatın bila tebliğ iade edildiği, böylece katılan sıfatını alabilecek şekilde hırsızlık suçundan zarar gören, davaya katılma ve 5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı olan müştekinin yöntemine uygun şekilde anılan Kanun’un 234/1-b-1. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan davadan haberdar edilmediği ve davaya katılması için olanak tanınmadığı anlaşılmakla, yokluğunda hüküm verilen müştekiye gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, tebligat belgesi ve sunması halinde temyiz dilekçesi de eklenerek müştekinin temyizi halinde ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere iadesinin sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, gününde oybirliğiyle karar verildi. (2. CD., E. 2014/34684 K. 2016/15114 T. 14.11.2016)

Müşteki Şikâyet Hakkını Kullanabilir mi?

Soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı olan ilgili suç tipinden zarar gören taraf olan müşteki faili ve fiili öğrendiği andan itibaren şikayet hakkını kullanabilir. 6 aylık zamanaşımına uğramadığı sürece müştekinin şikâyet hakkını kullanma kararı yalnızca kendisine aittir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olan şikâyet hakkı yalnızca hak sahibi tarafından kullanılabilir. Müşteki, şikayet hakkını kullanıp katılan sıfatını kazanabileceği eğer isterse davaya müdahil olarak da katılabilir.