İNTERNET HUKUKU EKSENİNDE KİŞİLİK HAKKI İHLALLERİ
A. Giriş
Kişilik hakkı; kişinin, toplum içindeki saygınlığını ve kişiliğini özgür bir şekilde geliştirmesini temin eden unsurların tamamı üzerindeki haklarıdır1. Bir kişinin hak, değer ve varlıkları gibi tüm ögeler; o kişinin kişilik haklarını oluşturmaktadır. Bu üst kavramı hukuken daha derinden incelemek gerekirse, kişilik hakları; bir bireyin doğumuyla birlikte kazandığı ve üzerine kişisel gelişimiyle birlikte her geçen gün yeni değerler kattığı kişiliğinin, maddi ve manevi bütünlüğünün, yeri geldiğinde isminin, mesleki kariyerinin, ailesinin ve hatta sosyal çevresinin üzerinde biriktirdiği, kısacası kendini gerçekleştirme yolunda tüm maddi ve manevi bütünlüğü üzerinde elde ettiği beşeri kazanımlarının ve zaman içinde değişen veya genişleyen menfaatlerinin hukuk düzeni tarafından koruma altına alınan yönüdür2. Bu pencereden bakıldığında, kişilik haklarının ihlali, hukuken bireye karşı işlenen bir haksız fiil olarak kabul edilmektedir; bu kapsamda kişilik haklarına yapılan her saldırı esasen bir haksız fiildir.
Kişilik hakları gerek özel hukuk gerekse kamu hukukunda, çeşitli mevzuat düzenlemeleri ile koruma altına alınmış durumdadır. Bu değerlendirme yazısı kapsamında, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (“Kanun”) çerçevesinde kullanılan kişilik hakkı ihlallerini engelleme yöntemleri ele alınacaktır. Esasen bir içeriğin (i) Kanun’da yer alan katalog suçların işlenmesi, (ii) özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi veya (iii) unutulma hakkının etkin kullanılması nedenleriyle Kanun’un radarına girmesi mümkündür. Ancak işbu yazı kapsamında Kanun, özellikle kişilik hakkı ihlali kapsamında incelenecektir.
B. İlgili Kavramlar
Kanun’u etkin bir şekilde anlayabilmek için internet hukukunun bazı temel kavramlarına kısaca değinmek gerekecektir. Buna göre;
(i) URL adresi; ilgili içeriğin, internet ortamında bulunduğu tam internet adresini, linkini ifade eder. Örneğin, işbu yazı bir içeriktir ve bu içeriğe erişim sağladığınızda internet tarayıcınızda görünen bağlantı, bir URL adresidir.
(ii) İçerik sağlayıcısı; internet üzerinden, internet kullanıcılarına sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişi anlamına gelir. Örnek vermek gerekirse, kendisine ait www.xxx.com.tr sitesi içerisinde bir blog yazılarını yayımlayan Y Hanım, içerik sağlayıcısıdır. www.xxx.com.tr sitesinde Y Hanım’ın blog yazısının altına yorum yazan Z Bey’in de bir içerik sağlayıcısı olduğunu belirtmek gerekir.
(iii) Yer sağlayıcısı; hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir. Yer sağlayıcı, internet kullanıcılarının giriş yaptığı internet sitesinin (i) mülkiyet hakkı sahibi, (ii) işletmecisi veya (iii) barındırma (hosting) hizmeti sağlayıcısı olabilecektir3. Buna göre, www.aaa.com.tr internet sitesinin sahibi olan B Anonim Şirketi, yer sağlayıcısı konumunda kabul edilir.
(iv) Erişim sağlayıcı; kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişi anlamına gelir. Belli bir ücret karşılığında C Hanım’ın bilgisayarından internete bağlanmasını sağlayan DNet Anonim Şirketi, tipik bir erişim sağlayıcı örneğidir.
(v) İnternet arama motoru; internet kullanıcılarının istedikleri bilgilere sistematik bir şekilde anında erişebilmek için kullanılan bir yazılımdır. Örneğin, anahtar kelimeler kullanarak makale taraması yaptığımız Lutfenherseyibul yazılımının bir arama motoru olduğu söylenebilir.
C. Kanun Uyarınca Kişilik Hakkı İhlallerini Önleme Mekanizmaları
Kanun’un 9. maddesi, kişilik haklarının ihlal edilmesi halinde ihlale uğrayan kişinin, ihlale sebep olan içerik nezdinde talep edebileceği mekanizmaları düzenlemektedir. Kanun’un etkin kullanımına imkan tanıdığı bu yöntemlerin uygulanması, somut olaya göre (i) içerik sağlayıcısından, (ii) yer sağlayıcısından veya (iii) Sulh Ceza Hakimliğinden istenebilecektir. Buna göre söz konusu mekanizmalar kısaca şu şekildedir:
1. İçeriğin Çıkarılması
Kanun uyarınca internette bulunan bir içerik nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden (i) gerçek kişiler, (ii) tüzel kişiler, (iii) kurumlar ve (iv) kuruluşlar, doğrudan yetkili Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak ilgili içeriğin çıkarılmasını talep edebilir. Bu durumda içeriğin çıkarılması kararı, yargı makamı tarafından verilen bir karar niteliğini haizdir. İnternette yer alan ve kişilik hakkı ihlali teşkil ettiğine kanaat getirilen içerik, sulh ceza hakimi tarafından verilen karar üzerine; içerik ya da yer sağlayıcısı tarafından kaldırılacaktır4. İçeriğin çıkarılması işlemi, internet sitesinde yer alan diğer içerikler hakkında herhangi bir hüküm ifade etmeyecek; yalnızca kendi uhdesinde hukuka aykırılık barındıran içeriği etkileyecektir5. Bu minvalde bir içeriğin çıkarılması kararı verilmesinin ardından ilgili karar Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne (“ESB”) gönderilecek, ESB de içerik ve/veya yer sağlayıcısına, içeriğin çıkarılmasına ilişkin bildirimde bulunacaktır6. Yapılacak içeriğin çıkarılması işleminin tüm dünya açısından sonuç doğuracağını unutmamak gerekir7.
2. İçeriğin Yayından Çıkarılması
Kanun’a göre içeriğin yayından çıkarılması, içerik veya yer sağlayıcılar tarafından içeriğin sunuculardan veya barındırılan içerikten çıkarılması, bir başka deyişle ilgili URL adresinin, sunucudan silinmesi anlamına gelir. Bu kapsamda hak ihlaline uğrayan kişi, kurum ya da kuruluşlar; uyar-kaldır yöntemi ile içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde ise yer sağlayıcısına iletişim adresleri üzerinden başvuruda bulunur ve içeriğin yayından çıkarılmasını talep eder. Kanun’un lafzı gereği içerik ve/veya yer sağlayıcıya başvuru yapan kişinin, başvurusuna cevap alamaması halinde yargı yoluna başvuru hakkı saklıdır.
Kanun; içeriğin yayından çıkarılması konusunda, yer sağlayıcı nezdinde önemli bir sorumluluk rejimini benimsemiştir. Buna göre yer sağlayıcı, yer sağladığı kişilik haklarını ihlal eden, dolayısıyla hukuka aykırı içerikten haberdar edilmesi halinde; söz konusu içeriği yayından çıkarmakla yükümlüdür. Yer sağlayıcı, bu yükümlülüğüne aykırı davranması halinde idari para cezası yaptırımıyla karşılaşabilecektir.
3. Erişimin Engellenmesi
Erişimin engellenmesi kavramı internet hukukunda, (i) alan adından erişimin engellenmesi, (ii) IP adresinden erişimin engellenmesi, (iii) içeriğe (URL adresine) erişimin engellenmesi ve benzeri yöntemler kullanılarak erişimin engellenmesi anlamını taşır. Erişimin engellenmesi kararı, Kanun’un 9. maddesi çerçevesinde Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilebilecek bir karar niteliğinde olup kararın uygulanması ise ESB tarafından gerçekleştirilir. Erişimi engelleme kararlarının, ilgili URL adresine sadece Türkiye’den ulaşılmasının önüne geçilmesi imkanını sağladığı unutulmamalıdır; zira tek başına erişimin engellenmesi kararının uygulanması, hukuka aykırı içeriğin internetten kaldırıldığı anlamına gelmemektedir8.
4. Kişinin Adının İnternet Adresi ile İlişkilendirilmemesi
Bilindiği üzere, kişilik hakkının ihlaline konu olan içerikler veya bağlantıları gerek yurt içi gerekse yurt dışı menşeli arama motorları tarafından listelenmekte ve internet kullanıcılarının bu içeriklere arama motoru kullanmak suretiyle erişimine kolaylık sağlanmaktadır. Bu nedenle Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının uygulanması durumunda bile kişilik haklarını ihlal eden içerikler ile hakkı ihlal edilen kişilerin ilişkilendirilmesi devam etmektedir. Bu konudaki mağduriyetin giderilmesi amacıyla, kişilik hakları ihlal edilen kişinin karara konu internet adresleri nezdinde arama motorlarından isminin kaldırılmasını talep etmesi gerekmektedir9.
D. Sonuç
Kanun, yukarıda detayları verilen çeşitli yöntemlerle; kişilerin internet ortamı üzerinde uğradıkları hakaret, iftira vb. hak ihlallerinden olumsuz etkilenmelerinin süratle önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Nitekim Yargıtay ve istinaf mahkemeleri tarafından verilen kararlarda, özellikle erişimin engellenmesi ve içeriğin yayından çıkarılması noktasında hangi türdeki içeriklerin kişilik hakkı ihlali oluşturabileceği sorusu son derece geniş bir perspektifte ele alınmaktadır. Daha net bir ifadeyle, söz konusu yargı kararları ile ifade özgürlüğü ve kişilik haklarının ihlali; hakkaniyetin üst seviyede gözetildiği bir çerçevede incelenmektedir. Buna ilaveten, Kanun’un öngördüğü mekanizmalardan hangisinin, talepte bulunacak kişi açısından en efektif sonucu vereceği sorusuna her zaman dikkatle yaklaşılması gerekmektedir. Öte yandan, hak ihlaline uğrayan kişi açısından başvurulabilecek yöntemlerin; işbu yazıda ana hatları değerlendirilen yöntemlerle sınırlı olmadığını da hatırlatmakta fayda görmekteyiz.
Daha fazla bilgi için lütfen irtibata geçin;
info@kyolegal.com
1 Kişilik Hakları – Medyada Etik ve Yargı Kararları; Fikret İlkiz, Barış Günaydın; 2006, s.2.
2 Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 15 Mayıs 2017 tarihli, 2017/710 E. ve 2017/4575 K. sayılı kararı.
3https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/internetten-icerik-kaldirma-ve-erisimin-engellenmesi-haber-video-fotograf-silme.html
4 Melikşah Çırakoğlu, 5651 sayılı Kanun Çerçevesinde İnternet Erişiminin Engellenmesi ve Erişim Sağlayıcıları Birliği, s. 80.
5 Çırakoğlu, s.12.
6 Aişe Sena Doğan, Kişilik Hakkının 5651 sayılı Kanun’un 9. Maddesi Kapsamında Korunması, 2020, s.168.
7 Kemal Gözler, Erişimi Engellenen Bir Web Sayfasının İçerik Sağlayıcısı Tarafından Yayından Çıkarılması Ne İşe Yarar?, 2019.
8 Gözler.
9 Doğan, s.166.